
Terleme Problemlerinde Estetik Uygulaması
Yaz geliyor, eğer sizin de aşırı terleme sorununuz varsa botoks tedavisi ile önlem alabilirsiniz.
“Terleme (hiperhidrozis) vücudun ısı kaybetmesi olayıdır. Normal bir insan günde 4-5 kez terler. Genel ya da lokal olarak aşırı terleyenler vücut ısılarını kontrol edebilmek için gerektiğinden fazla ter üretir. Özellik ile koltuk altı bölgesi başta olmak üzere el, ayak ve yüz bölgesinde de hiperhidroz yani aşırı terleme görülebilir. Yüz, koltuk altı, ayak ve el bölgesinde görülen terleme şeklidir ve daha çok stres kaynaklıdır. Koltuk altı bölgesinin aşırı terlemesi durumu koltuk altında ıslak bir görünüme ve ter kokusuna neden olarak kişileri iş ve sosyal yaşantısında sıkıntıya sokabilir.”
Aşırı terlemenin sebepleri
“Terlemede; genetik faktörler, ter bezlerinin aşırı çalışması, fazla kilo, bazı ilaçlar, stres, menopoz, tiroit bezi rahatsızlığı, şeker hastalığı gibi pek çok sağlık problemi etkilidir. Ayrıca sinir sisteminin fazla çalışmasıyla doğru orantılı olarak terleme artar. Bununla birlikte egzersiz, sıcak hava, stres, kafeinli içecekler, baharatlı gıdalar gibi etkenler de terlemeyi arttırır. Hiperhidroz hastaları fazla miktarda ter ürettikleri için el, ayak, göğüs ve koltuk altları sürekli nemlidir. Bu durum da gündelik yaşamlarını olumsuz yönde etkiler.”
Koltuk altında aşırı terleme
“Genellikle hastalar koltuk altı aşırı terlemesinden şikâyet ederler. Özellikle de yaz aylarında bu tür şikâyetler çok daha artar. Bu durumdan şikayetçi olan kişiler için çeşitli tedavi teknikleri bulunur. Bunların arasında hem cerrahi hem de cerrahi olmayan teknikler bulunur. Ameliyatsız tekniklerin başında botoksenjeksiyonu tedavisi gelir. Bu teknik ile hastanın koltuk altı terlemesini engellemek için botulinum toksini enjeksiyonu kullanılır. Botulinum toksini etkisi ortalama 1 yıl süren, belli aralıklar ile tekrarlanması gereken geçici bir operasyondur. Botoks tedavisi ile koltuk altı ter bezlerinin çalışması yavaşlatılarak kişinin aşırı terlemesi azaltılır. Bu oldukça ağrısız bir işlemdir. Olası ağrı riski ise operasyondan önce koltuk altına anestezi etkisi olan bir sıvı sürülerek kontrol altına alınır.”
Botoks tedavisini avantajları
“Koltuk altına yapılan enjeksiyonların etkisi ortalama 15 gün içinde ortaya çıkar. Botulinum toksininin vücuda herhangi bir yan etkisi yoktur. Koltuk altlarına botoks tedavisi uygulayan kişiler operasyonun sonuçlarından son derece memnun kalır. Koltuk altlarında aşırı terleme olan, gün içinde kıyafet değiştirme ihtiyacı hisseden, ter kokusu ile başa çıkmakta zorlanan kişiler için botoks tedavisi ameliyatsız çözüm sunuyor.”
“Botoks uygulaması oldukça pratiktir. Aşırı terlemesi olan bölgeye ince uçlu insülin enjektörüyle botoks ilacı enjekte edilir. İşlem son derece basittir ve işlemden 2 ile 10 gün sonra etkisi hemen görülür. Koltuk altı terlemesi %80 oranında azalır. Hastaların en büyük yanılgısı botoksun tüm vücuttaki terlemeyi azalttığına yöneliktir ki, bu hatalı bir bilgidir. Botoks sadece uygulanan alandaki terlemeyi azaltır. Aşırı el-ayak terlemesinde de seçilecek en doğru metotlardan birisidir. Ancak el ve ayak terlemesi için yapılan botoks uygulamasının etki süresi biraz daha kısadır. Kısa süreli bir uygulama olup 8-10 ay etkilidir. Eğer genel bir terleme hali yok ve sadece bölgesel olarak aşırı terleme durumunuz varsa siz de botoksenjeksiyonu tedavisi yaptırabilirsiniz. Böylece aşırı terleme sorununuzdan kurtularak iş ve sosyal yaşantınıza daha güvenli bir şekilde devam edebilirsiniz.”

Selülit Tedavisinde Mezoterapi Uygulaması
Her kadının korkulu rüyası olan selülitin mezoterapi uygulamasıyla nasıl tedavi edildiğini anlatıyor.
Mezoterapinin tanımı
“Mezoterapi günümüzde estetik tıp dalında selülit tedavisinde, yüz gençleştirme ve saçlı deri tedavilerinde oldukça sık bir şekilde uygulanmaya başlamıştır.Uygulamanın içeriği vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin ve homeopatik ilaçların, karışımlar halinde, mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yöntemidir. Bu işlem sırasında hazırlanan bu karışım 4 ila 6 mm arasındaki ince uçlu iğnelerle direkt hedef dokuya enjekte ederek bölgenin tedavi edilmesi sağlanmaktır. Bu yöntemin temeli seri şeklindeki iğnelerin çarpma etkileri ile bağışıklık sistemine harekete geçirmek, kılcal damar ve kanlanmanın artışı ile direkt hedef organı etkilemektir.”
Mezoterapinin uygulama alanları
“Selülit tedavisinde kullanılmasının yanı sıra cilt yenileme, lifting, leke tedavilerinde, bölgesel incelme ve saç tedavisinde de yaygın olarak kullanılmaktadır.”
Selülit tedavisi ve bölgesel incelmede mezoterapi uygulaması
“Selülit ve bölgesel zayıflama için istenilen bölgelere ince uçlu iğne ile hazırlanan mezoterapi karışımı enjekte edilir. Enjekte edilen karışım o bölgedeki yağ bloklarını yıkıp, kan dolaşımının artmasını sağlar. İşleme düzenli olarak devam edilirse selülit oranında azalma görülür. Ayrıca bölgesel olarak incelme de başlar. Kişide genel bir kilo problemi söz konusu olduğunda mezoterapi ile birlikte diyet de uygulanır. Diyet verilmeden önce kişinin boy, kilo ve vücut ölçüleri yani yağ ile kas oranları hesaplanır. Kişinin kilo almasına neden olan herhangi bir sağlık problemi varsa araştırılır ve altında yatan bir neden bulunduğunda tedavi edilmesi sağlanır. Kişinin bazal metabolizması, günlük aktiviteleri ve alternatif yemek biçimleri göz önüne alınarak kişiye özel diyet programı hazırlanır. Kas kaybına neden olmadan düzenli ve sağlıklı beslenme tarzı ile protein, karbonhidrat, lif, yağ, vitamin ve mineralden zengin diyet sayesinde sağlıklı kilo verilir.”
Mezoterapinin avantajları
“Mezoterapinin en büyük avantajlardan birisi bölgede zayıflama sağlarken sarkma problemine neden olmamasıdır. Tam tersine toparlama ve şekillenme sağlamasıdır.Kadınlarda özellikle gebelikten sonraki sarkma problemlerinde ve yaşlanmaya bağlı kol altlarındaki sorunlarda bilinçli bir şekilde uygulandığında başarılı sonuçlar elde edilebilir.”
Uygulama süresi ve aralıkları
“Mezoterapi tedavisi kişiden kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 8-10 seans sürer. 3. seanstan sonra sonuçlar görülmeye başlar. Yöntem son derece pratik olup ortalama 10-15 dakikada gerçekleştirilir. Seans aralıkları minimum 5 ila 7 gün arasında olmaktadır. Tedaviden sonra kişinin günlük hayatını etkileyecek herhangi bir durum söz konusu olmaz. Bazen yapılan iğne yerlerinde hafif morluklar oluşsa da bu durum ortalama 5 ila 7 gün içerisinde geçer.”

FUE Yöntemi Nedir?
SAÇLARINI ÖZLEYENLER IÇIN TÜM YÖNLERIYLE SAÇ EKIMI (FUE YÖNTEMI NEDIR?)
Saçını yaş, genetik ya da dış sebeplerden dolayı kaybetmiş olan kişilerin başvuracakları tedavi yöntemi saç ekimi hakkında işte bilinmesi gerekenler…
Saç ekimi, son yıllarda oldukça popülerleşti ve rağbet görmeye başladı. Bunun sebebi, tedavi yöntemlerinin gelişmesi ile saç ekiminin artık çok daha kolay ve acısız bir işlem haline gelmesinden kaynaklanıyor.
Saç ekiminde son yıllarda en çok kullanılan yöntem olan FUE yöntemi ile kişi rahatlıkla istediği görünüme kavuşabiliyor. Saç ekimi tedavisi ile ilgili Seycan Tanfer, FUE yöntemini şöyle anlattı:
FUE yönteminde, kafanın belirli bir bölgesinden alınan saç kökleri, saç olmayan bölgelere eklenir. Bunun için saç ekimi öncesi köklerin nakledileceği bölgedeki saçlar, folikül çıkarma yapılmadan önce 1 mm olacak biçimde kısaltılır. Saçların ekileceği alan lokal anestezi ile uyuşturularak saç tellerini saçsız olan kısma nakletme işlemi başlar. Lokal anestezi sayesinde kişi herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Ayrıca yöntem kesik ya da dikiş içermediği için zaten genel olarak ağrısızdır. Bu şekilde ilerleyen tedavinin süreci ise şu şekilde:
● Ekilen saçlar ilk bir ayın sonunda dökülür.
● Saç ekimi yapıldıktan 2 ya da 3 ay sonra dökülen saçlar yeniden çıkmaya ve uzamaya başlar.
● 6 ay sonra saçlar dikkat çekici bir hal alır ve 1-1,5 yıl sonra da doğal görünüme kavuşur.
● Ekilen saçlar kişinin kendi saçı olduğundan,saçsız bölgede çıkmaya başlayan saçlar, yine kişinin normal saç rengi ve şeklinde olur.
● Ekilen saçlar, dökülmemeye kodlanmış olan saçlı bölgeden alındığı için, nakil sonrası dökülme yaşanmaz.
● Ayrıca mümkün olduğu takdirde 2-3 gün içinde doğal saçlara kavuşturan tıraşsız saç ekimi yöntemi de uygulanabilir.
FUE YÖNTEMİNİN AVANTAJLARI
FUE yöntemi kullanarak, ortalama 1 ile 1,5 yıl içerisinde tedavi sonuç veriyor. Bu tedavinin en olumlu yanı, saçın alındığı alanda herhangi bir kesik ya da dikiş bulunmaz. Bu ameliyat sonrası çok az ağrı yaşanır ve iyileşme süresi de oldukça çabuktur. Sadece nakli yapılacak saç köklerinin alındığı bölgede çiziklere rastlanabilir fakat bunlar da çok çabuk iyileşir.

Estetikte Altın İğne Uygulaması
“Altın iğneleri cildin altında mikrodalga düzeyinde radyo frekansı enerjisi uygulayarak cildin sıkılaşmasını ve gençleşmesini sağlar. Gevşek, buruşuk, lekeli ve sivilceli ciltlerin tedavisinde kullanılır. Altın iğne uygulaması uzun süredir uygulanan son derecede etkili ve güvenilir bir tekniktir.”
Altın iğne tekniği nasıl uygulanır?
“Radyofrekans cihazının altın iğneli başlığı cilde temas ettirildiğinde mikro iğneler otomatik olarak ayarlanan derinlikte cilt içerisine hızlı bir giriş yapar. Gold stamp adı verilen, üzeri altın kaplama, 1-2 mm uzunluğunda, 140 mikro ağırlığında iğneler kullanılıyor. Bu iğneler özel aparatlara takılarak cilde mikro kanallar açılıp uygulanıyor. Çok sayıdaki altın uçlu mikro iğne ile cilt üstünde fraksiyonel mikro delikler oluşturulur, sadece iğne ucundan gönderilen ve cildin üstüne temas etmeyen radyo frekans ile dermiste kollajen ve elastin üretimi tetiklenir. Bu işlem yapılırken epidermis ve yüzeysel cilt tabakalarına potansiyel termal hasar verilmez. Amaç verilebilecek en yüksek enerjiyicilde hiçbir zarar vermeden doğrudan cilt altına ulaştırmaktır.”
Yüz gençleştirme tedavisinde
“Altın iğneli radyo frekans uygulaması özellikle yüz bölgesinde alın, kaş arası, göz çevresi, dudak üstü ve yanaktaki kırışıklıkları tedavi etmekte oldukça sık kullanılmaktadır. Yine radyo frekansın yüzde gerginliğe yol açan ve sarkmayı toparlayıcı bir etkisi de bulunmaktadır. Altın iğne yöntemi, boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıkları ve sarkmaları düzeltmede oldukça etkili bir tedavi yöntemidir.”
Yara ve sivilce izlerinin tedavisinde
“Özellikle yara izlerinin direk olarak içine uygulandıkları için oldukça etkili olmakta ve ciltteki yara izlerinin hafiflemesi sağlanabilir. Altın iğneli radyofrekans yönteminin en sık kullanıldığı alanlardan bir tanesi yüzdeki sivilce izlerinin tedavisidir. Bu izlerin çapları küçülür, derinlikleri azalır, derin olan sivilce izleri hafifler hafif olanlar geçer, gözenekler daralır, cilt daha canlı ve berrak bir hale gelir. Bu amaçlı fraksiyonel CO 2 lazerle kombine edilerek kullanmak tedavinin verimliliğini artırmaktadır.”
Çatlak tedavisinde
“Çatlaklarda bir çeşit iz olduğu için deri ve deri altı yırtıklarının tedavisinde fraksiyonel radyofrekans oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Çatlakların tamamen yok olması mümkün olmasa da daha iyi hale getirilebilir, rengi düzeltilebilir, çatlakların çapları daraltılabilir, cilt daha pürüzsüz bir hale getirilerek çatlakların görünürlüğü azaltılabilir. Altın iğne radyofrekans tedavisi çatlaklarda 3-4 hafta aralıklarla en az 3 seans olarak uygulanmaktadır. Çatlak tedavisi arzu edilirse fraksiyonel karbondioksit lazerlede kombine edilmektedir.”
Kol ve bacaklardaki sarkmaların tedavisinde
“Özellikle kilo alıp vermeden kaynaklanan deri sarkma ve gevşekliğinin tedavisinde altın iğne tedavisi başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Uygulama kolların ve bacakların iç yüzeylerine son derece konforlu bir şekilde 1 ay aralıklarla 3 seans olarak yapılmaktadır. Ortalama 1 ay sonra kol ve bacak bölgesinde cildinizin gerginleştiğini ve sarkmanızın azaldığını görebilirsiniz. Bu sayede vücudunuzdaki sarkmalar ameliyata gerek kalmaksızın en aza indirilebilmektedir.”
“Uygulamaya özel ‘gold stamp’ adı verilen, üzeri altın kaplama, 1-2 mm uzunluğunda altın iğneler kullanılıyor. Bu iğneler özel aparatlara takılarak cilde mikro kanallar açılıp uygulanıyor. Aparatların altından üretilmesinin ana amacı ise altının insan vücuduyla en uyumlu malzeme olmasıdır. Altın dokulara temas ettiğinde zarar vermez, doku yabancı maddeyi tespit ettiğinde kendini savunmaya geçmez. Bu sayede iyileşme sürecinin daha hızlı olması sağlanmaktadır.”

Erkek Estetiği
Erkekler, son yıllarda genç görünmek ve estetik bir görünüme sahip olmak için, plastik cerrahi doktorlarına veya estetik doktorlarına başvurmaktadırlar.
ERKEKLER İÇIN ESTETIK AMELİSYATLAR
Erkeklerde Meme Büyümesi – Jinekomasti
Erkeklerin estetik doktorlarına en eskiden beri başvurma sebebi çeşitli sebeplerden olan meme büyüme şikayetleridir. Erkeklerin memelerinde, çocukluktan ergenlik çağına geçiş sürecinde meme dokularında fazlalaşma görülebilmektedir. Ayrıca ergenlik çağı sonrasında kiloların artmasına bağlı olarak meme yağ dokusunda da artış gözlemlenebilir. Sonuçta meme dokusu ve yağ dokusundaki fazlalıklar, istenmeyen görüntülere sebep olmaktadır. Kıyafetlerden görülen, fark edilen meme büyüklüğüdür. Bu durumlarda erkeklerde meme küçültme işlemi yapılmaktadır. Tıpta estetik ameliyatlarda erkeklerde meme büyümesinin tedavisi olan meme küçültme işlemine Jinekomasti denilir. Yağ aldırma veya lazer liposuction uygulamaları ile iz gözlemlenmeyen çözümler getirilerek, erkek memesine normal bir görüntü kazandırılır. Son derece hızlı ve kolay bir estetik çözümdür. Bu problemi yaşayıp, ameliyat olan kişiler kaybettikleri özgüvenlerini yeniden kazanıp, mutlu olurlar. Estetik Cerrahi bölümümüzde meme estetiği bölümünde ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Vücut Estetiği – Kilo Problemi
Bazı erkekler diet yapmalarına rağmen ve spor yapmalarına rağmen belli bölgelerde yağ depolanmaları görülmektedir. Son yıllarda, kadınlar kadar erkeklerde dinamik ve fit görünmek istemektedirler. Liposuction veya lazer liposuction operasyonları ile, lokal anestezi ile, uyanıkken, ameliyathane koşullarında, erkeklere ideal vücut şekli verilmeye çalışılır. Kişilere fit bir görünüm kazandırılır. Erkeklerin deri elastikiyeti, kadınlara göre daha uzun süre korunabildiği için, lazer liposuction ile hızlı, kolay ve başarılı yağ aldırma operasyonları yapılır.
Burun Estetiği
Erkekler tarafından en çok tercih edilen ameliyatlardan biri de burun estetiği ameliyatlarıdır. Genellikle burun içi problemlerden dolayı, nefes alma problemleri olduğunda, nefes alma problemlerini giderirken, var olan şekil bozukluklarını da gidermek istemektedirler. Kadınlar sadece şekil bozukluklarından ameliyat olurken, erkekler nefes alma problemleri varsa burun estetiği ameliyatı olmaktadırlar. Estetik burun ameliyatlarında, erkeksi görünümü kaybetmedikleri burun şekli verilir.
Yüz Estetiği
Belli bir yaştan sonra erkeklerde yüz bölgesinde deformasyonlar, kırışıklıklar olmaktadır. Yüzlerinin belli bölgelerinde, özellikle gıdı bölgesinde yağlanmalar görülmektedir. 30 dakikalık kısa operasyonlarla, yağlanma problemleri giderilmektedir. Yağlanma ile sarkmalarda gözlemleniyorsa, cerrahi ve kalıcı çözüm isteyenlere yüz germe ameliyatı yapılmaktadır.
Vücutta her hangi bir yağlanma problemi olmamasına rağmen, yüzlerinde yanak bölgesinde çöküklük olan baylar olabilmektedirler. Bu çöküklük, yorgun ve hastalıklı bir ifadeye sebep olmaktadır. Yağ Enjeksiyonu ile dolgu uygulaması ile yanaklara estetik ve sağlıklı bir görünüm kazandırılır.
Botoks ve Dolgu uygulamaları da çok sık yapılan uygulamaktadırlar.
Göz Kapağı Estetiği
Belli bir yaştan sonra göz kapaklarında sarkmalar, yağ bezeleri ve göz kapağı düşüklüğü gözlemlenir. Bu durum kişilerde, sürekli bir yorgunluk, uyku hissi vermektedir. Gazete ve kitap okurken zorlanmaktadırlar. Bu yüzden üst göz kapağı ve alt göz kapağı ameliyatları yapılmaktadır.
Saç Ekimi – Saç Dökülmesi
Saç Ekimi, yıllardır en çok tercih edilen erkek estetik ameliyatlardır. Saçsız olmak erkekleri, iş görüşmelerinde etkilemektedir. Aynı zamanda daha yaşlı göstermektedir. Halk arasında kel ifadesi kullanılmasından çok rahatsız olmaktadırlar. Lokal anestezi ile ameliyathane koşullarında kişilere saçlı görünüm kazandırılır. Ekim sırasında, kişilerin ense bölgesindeki kendi saçlarından ekim yapıldığı için, karşıdan bakıldığında saç ekimi yaptırdıkları anlaşılmamaktadır. Önceleri saçsız olduğunu bilen yakınları, ektirdiklerini bildikleri için fark ederler. Doğal ve güzel bir saç ekimi için, işini iyi yapan uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir.
Aşırı Koltukaltı Terlemesi
Erkekleri iş dünyasında en çok rahatsız eden bir durum, normalden fazla olan, aşırı terleme sorunudur. Gömlek giydiklerinde, koltukaltında olan geniş ıslaklıktan rahatsız olurlar. Etraflarındaki kişilerin koku alıp almadığını düşünmeden duramazlar. Lazerle koltukaltı aşırı terleme sorunundan kurtulabilmektedirler. Estetik yazılarda Koltukaltı Terlemesi Tedavisi ile yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.
AMELIYATSIZ UYGULAMALAR, MEDIKAL ESTETIK UYGULAMALAR
Kıl Dönmesi Tedavisi ve Lazer Epilasyon
Eski yıllarda, erkekler kıl problemlerini gidermek için çekinirlerdi. Günümüzde, erkeklerinde bakımlarına özen göstermesiyle, lazer epilasyon çok popüler bir erkek estetiği uygulamasıdır.
Özellikle erkekler, sırt bölgesindeki kıl problemlerine, partnerlerinin isteğiyle ve yazın plajlarda sırt görüntülerinden rahatsız oldukları için lazer erpilasyon yaptırmaktadır. Alexandrite Lazer ile ağrısız acısız çözüm getirmektedirler. Kıl dönmesi erkeklerin eşleriyle bile paylaşamadıkları bir sağlık problemidir. Birçok erkek ameliyattan korkmaktadır.
Ameliyat ile çözümlerden kaçmaktadır. Fakat yaşam konforlarını çok azaltmakta oluyorlar.
Günümüzde ameliyatla çözüm istemeyen, ameliyatsız kıl dönmesi sorunları için, lazer epilasyon ile estetik çözümler getirilmektedir. Ağrısız ve acısız lazer epilasyonla Kıl Dönmesine son vermektedir.

YAZ GELMEDEN TERLEME SORUNUNUZU TANFER HEALTH&AESTHETIC’DE ÇÖZÜN
Yaz aylarında sosyal yaşamı olumsuz etkileyen ve özgüven eksikliğine sebep olan “aşırı terleme” artık sorun olmaktan çıkıyor. Tanfer Health&Aesthectic’te koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanına uygulanan botoks işlemi ile terleme sorununuz 6–9 ay çözülüyor.
Botoks; kozmetik uygulamalardan migren ve çene kasılmasına kadar pek çok rahatsızlığı da çözüm sunuyor. Bu rahatsızlardan biri de aşırı terleme tıp dilindeki adıyla “hyperhidrosis”.
Sosyal, özel ve iş hayatında ciddi sıkıntılara yol açan aşırı terleme; koltuk altına, avuç içine ve ayak tabanına uygulanan botoks ile kısa sürede tedavi ediliyor.
En uygun dönem yaz başı
Koltuk altına uygulanan botoks işleminin en uygun döneminin yaz başı olduğunu belirten Tanfer Health&Aesthetic Medikal Estetik Uzmanı Dr. Meral Seyman, “Botoks enjeksiyonuyla koltuk altındaki ter bezlerine ulaşan sinirleri etkileyerek ter salgılanmasını durdurur. Bu işlemin süresi yaklaşık 20 dakika sürer ve kişi günlük hayatına devam edebilir. Bu kadar kısa süren uygulamanın etkisi ise 6-9 ay sürer. İşlemden 10 gün sonra terleme azalır. Tecrübeli ellerde herhangi bir yan etki görülmez” dedi.
Tanfer Health&Aesthetic’te uygulanan botoks ile terleme sadece bölgesel azaltılıyor, yok edilmiyor ve vücudun diğer bölgelerindeki terleme devam ediyor.
Tanfer Health&Aesthetic’te tek seansta, kısa süreli ve acısız bir şekilde işleminizi yaptırın, bu yaz terlemek sizin için sorun olmaktan çıksın.

Anti-Aging Ve Estetik Uygulamaları
Güzellik ile ilgili kavramlar her geçen gün şekil değiştirirken, estetik uygulamalar da talepler doğrultusunda şekilleniyor. Son yıllarda doğal estetiğin temel kurallarından biri de maksimum doğallığı yakalamak. Tanfer Klinik Koordinatörü Seycan Tanfer, estetik ile ilgili gelinen son noktayı anlattı.
Abartısız ve sade
Kadınların estetiğe ve güzelliğe olan ilgisi sadece yaşadığımız zamanlara değil çok daha öncelerine dayanmakta. Güzelleşmek için kullanılan boyalar; bugünkü adları ile makyaj malzemeleri, doğadan elde edilen bakım ürünleri modernleşerek klinik ortamlara kadar yol aldı. Estetik uygulamalar alanında çalışan uzmanlar ve klinikler ise, gelişen trendleri yakalama peşinde. Artık talep, abartıdan uzak görünüm elde etmek. İnsan vücudu yaşa, yaşam şekline, hastalıklara ve dış etkenlere bağlı olarak tepki verir. Göz çevresinde oluşan kaz ayakları, ciltte meydana gelen lekelenmeler, ellerde kurumaya bağlı olarak oluşan yaşlanma etkileri gibi onlarca estetik problem ile karşılaşırız. Uygulama yöntemi seçilirken, hastanın tam olarak ne istediğini anlamak ve sorununu doğru tahlil etmek başarılı sonucun olmazsa olmazıdır.
Ameliyatsız yöntemlerde büyük gelişmeler var
Estetik uygulamalar iki yönteme dayanır; ameliyatlı veya ameliyatsız. Ameliyatlı uygulamalar çoğu kimse tarafından bilinen vücutta oluşan deformasyonu ortadan kaldırmayı hedefleyen cerrahi müdahalelerdir. Ameliyatsız uygulamalar ise çoğunlukla anti-aging altında toplanan biçimlerdir. Bu yöntemlerin hepsi başka amaçlar için kullanılsa da, yaşlanma karşıtı etkileri göz ardı edilemez.
Bunlardan en çok bilineni ise dolgu uygulamasıdır. Focuslu ultrason ise, yüz gerdirme de ameliyatın alternatifidir. Kolejen üretimini tetikleyerek cildin sıkılaşmasını ve sarkmaların toparlanmasını sağlar. El ve yüz derisinin altına cildi besleyen çeşitli maddelerin enjekte edilmesi şeklinde uygulanan PRP ise, daha genç bir görünüm yaratır. Somon balığının sütünden elde edilen somon DNA’sının cilde enjeksiyonu ile cildin kendini yenilediği bir başka yöntem ise yüz, dekolte bölgesi ve elde başarılı sonuçlar verir.
Estetik uygulamalar sadece cilde değil, saça yönelik de planlanabilir. Canlılığını yitirmiş saçların eski gücüne kavuşması için mezoterapi ile saç kökleri beslenir. Bütün bu biçimler esasında, güzelliği korumayı ama doğallığı da bir kenara bırakmamayı hedefler.

Soğuğa Maruz Kalan Ciltte Oluşan Sorunlar
Güzelliğin ana kurallarından biri de sağlıklı görünen bir cilde sahip olmak. Yazın güneş ışınlarından olumsuz etkilenen cilt tabakası, kış aylarında ise soğuğa maruz kalarak yıpranır. Tanfer Klinik Koordinatörü Seycan Tanfer, soğuk havalarda cilt bakımı ile ilgili yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Aşırı soğuk da cildi yıpratır
Kış aylarının yaklaşması ile birlikte başka bir tehdit ortaya çıktı; soğuk nedeni ile nemini kaybedip kuruyan, matlaşan cilt. Vücudun birçok bölgesini soğuk havadan korumak mümkünken, yüz ve çevresinde yer alan cilt tabakası, dış etkenlerden en çok etkilenen bölge olur. Kadınlarda yüz ve göz bölgesindeki ciltte oluşan kuruluk tahrişe, özellikle de göz çevresinde istenmeyen koyulaşmaya ve cildin daha yaşlı görünümüne sebep olması nedeni ile çoğu zaman estetik açıdan büyük sorunlar yaratır. Bunun yanında kuruluk ile birlikte pullanma, döküntü, lekelenme gibi şikayetler oluşabilir. Evde uygulanan basit nemlendiriciler, soğuk havanın yarattığı tahribatı engellemeye yetmeyebilir.
Sağlıklı ve ışıltılı bir cilde sahip olmanın yolları
Pırıl pırıl bir cilt için yapılabilecek birçok işlem var. Öncelikle ciltte meydana gelen hasarın ve tedavisinin analizi yapılır. Örneğin, Emerge Fraksiyonel Lazer cilt bakımı ile özellikle göz çevresinde oluşan renk farklılıkları, kolaylıkla ortadan kaldırılabilir. Sorun daha çok cilt kurumasından kaynaklı ise saf hyaluronik asit derin nemlendirme uygulaması da tercih edilir.
Bu uygulamada anestezik krem ile uyuşturulan bölgedeki derinin altına ince mezoterapi iğneleri hyaluronik asit ile enjekte edilir. Bir diğer yöntem hydrafacial cilt bakımında ise özel bir yöntem ile temizlenen cilde, antioksidan serumlar ve anti-aging peptidler ile bakım yapılır. Bu uygulamaların hiçbiri kişinin günlük yaşamını engellemez.
Bütün bu uygulamaların asıl amacı, cildin parlak ve sağlıklı görünmesini sağlamaktır. Cilt daha sıkı, taze ve genç görünür. Ancak yüz bölgesinde bulunan cildin hassasiyetini de göz önüne alarak, uygulamanın yaptırılacağı klinik ve uzmanın seçiminde dikkatli olunmasının önemini hatırlatmakta fayda var. Dikkatli yapılmayan cilt bakımı, güzellik yerine daha büyük sıkıntılar doğurabilir.

Estetik Operasyon Mevsimleri: Sonbahar Ve Kış
Estetik operasyon geçirmek isteyen kişiler, operasyonun hangi koşullar altında gerçekleşeceği ve hangi doktor tarafından yapılacağı konusunda ne kadar titiz davranıyorlarsa, estetik ameliyatın hangi dönemde yapılacağı konusunda da son derece dikkatli olmalıdır. Çünkü mevsimlere göre estetik operasyonların etkileri değişim gösterebiliyor.
Birçok kişi, yaz tatillerinde çok fazla boş vakte sahip oldukları için estetik operasyonları da bu boş vakitler içerisinde gerçekleştirmek istiyor ; ancak zaman problemi yoksa sonbahar ve kış mevsimi bir çok açıdan ameliyat sonrası bakım için daha konforludur.Tanfer Estetik CFO’su Seycan Tanfer’e göre estetik operasyon geçiren bir kişi, operasyonun ardından olabildiğince güneş ışınlarından uzak durmalıdır.
Günümüzde sonbahar ve kış aylarında estetik operasyonun daha sağlıklı olduğu bilgisinin yayılması ile birlikte bu dönemde gerçekleştirilen estetik ameliyatların sayısında da artış görülmeye başlandı. Ciltlerinin daha sağlıklı, pürüzsüz ve güzel bir hale gelmesini isteyenler, operasyonun etkisinin azalmaması için bu dönemleri daha sık tercih eder oldular.
Özellikle yüz bölgesinde gerçekleştirilen operasyonlar için mevsimsel şartların çok önemli olması, sonbahar ve kış aylarının tercih edilmesinde de büyük etken oldu. Kol, bacak gibi bölgeleri güneş ışınlarından giysiler aracılığıyla doğrudan korumak mümkünken yüz bölgesi için güneş kremi haricinde çok efektif bir çözüm bulunmadığı ve bu bölge sürekli ışınlarla etkileşim içerisinde olduğu için cildi korumak adına kış mevsimlerini seçmek daha mantıklıdır.
Kişinin özgüvenini yükselten ve güzel görüntüyle birlikte gelen mutluluk hissiyle beraber günlük yaşama pozitif katkılar sunan estetik ameliyatları sonrasında cildi en az 2-3 ay güneşten korumak gerekiyor. Bu yüzden kış aylarının son günlerinde değil de, sonbaharın bitişine doğru estetik operasyonlarının gerçekleşmesini sağlarsanız cildinizin güneş ışınlarından en az seviyede etkilenmesine yardımcı olabilirsiniz. Unutmayın ki operasyon sonrasında cildi sıcaktan ve güneşin zararlı ışınlarından ne kadar güzel korursanız tedavinin katkılarını o kadar çok hissedersiniz.

Güneşte Yıpranan Ciltleri Eski Sağlığına Kavuşturmak Mümkün
Çok kısa bir süre önce biten yaz dönemi birçok kişinin üzerinde bazı ufak hatıralar bıraktı. Özellikle işi gereği dışarıda çok vakit geçirmek zorunda kalanlar ve tatil esnasında dikkatsiz güneşlenenler başta olmak üzere birçok kişinin cildi güneş yüzünden yıprandı.
Tanfer Estetik CFO’su Seycan Tanfer, güneşe maruz kalan insanların ciltlerinde oluşan lekeler ile birtakım hasarların ortadan kaldırılması, cildin daha pürüzsüz, daha güzel ve sağlıklı bir görünüme kavuşması için leke mezoterapisi, mekanik peeling ve kimyasal peeling gibi yöntemlerin uygulanabileceğinden bahsediyor.
Cilt Tedavisinde Uygulanan Yöntemler
Derinin pürüzsüz bir hale gelmesini sağlamak amacıyla uygulanan mekanik peeling , zımparalama metoduyla derinin üst yüzeyinin soyulmasını sağlar ve soyulmuş cildin altından daha canlı ve pürüzsüz bir cildin çıkarılması amaçlanır.
Kimyasal peeling ise canlılığını kaybeden, yıpranmış ve mat durumda olan cildin üst tabakasının soyulup taze, parlak ve canlı bir görünüm elde edilmesini amaçlar. Bu yöntemler sayesinde tıkanık gözenekler açılır, akne izleri, lekeler ve çiller ortadan kaldırılır.
Üzerinde cilt lekesi bulunan derinin altına küçük iğneler aracılığıyla bazı etken maddelerin enjekte edilmesine dayanan diğer cilt yenileme tedavi yöntemi olan leke mezoterapisi; genelde haftada ya da iki haftada bir olacak şekilde 4-6 seans halinde uygulanır. Eğer ki leke mezoterapisi başka bir cilt yenileme yöntemiyle kombin edilecekse seans sayısı ve aralıklarda değişim görülebilir.
Bu tedavi türünde kullanılan etken maddeler arasında C vitamini, traneksamik asit, doku yapılandırıcıları, glutatyon ve multivitamin kokteylleri yer alıyor. Hasta tarafından arzu edilmesi ve doktor tarafından uygun görülmesi halinde leke mezoterapisi; renk açma özellikle sürme ilaçlardan lazer tedavilerine, doku yenileme özelliğine sahip PRP uygulamalarından tropikal leke tedavilerine, enzimatik ve kimyasal peelinglere kadar kimi cilt yenileme metotlarıyla kombin edilmesi mümkündür.
Leke mezoterapisi sonrasında hastanın bazı konularda dikkatli davranması gerektiği de belirtiliyor. Leke oluşumunun en büyük sebeplerinden biri olan güneşten, hastanın korunması gerekiyor. Güneşten korunmak, tüm leke tedavileri için çok önemli bir parça olarak kabul edilir. Tanfer, güneşten korunmanın yalnızca yaz aylarında değil, aynı zamanda kış aylarında da dikkat edilmesi gereken bir şey olduğunu söylüyor. UV ışınları sebebiyle kış döneminde cilde ulaşan güneş ışınları da cilt için zararlı olabilir. Güneş kremleri kuvvetli koruyucular olsa da belli bir zaman sonra etkilerini kaybettikleri için 3-4 saat sonra tekrar sürülmesi gerekir.